Yolda yürürken karların arasında bi yaÄŸ lambası bulur bi eskimo. bu arada yol dediysem de, öle bi audi quattro’nun iki lastik izinin arası yani, refüjlü asfaltlı biÅŸey deÄŸil, neyse. “para eder mi, antika mıdır acaba” diye düşünürken, üzerindeki karları almak için lambayı bi ovalamış bulunur ve o an lambanın içinden bir cin çıkar. adam ÅŸok içinde cine bakarken, cin klasik sorusunu sorar:
– Merhaba sahip, dile benden ne dilersen.
eskimo kat kat giysilerine ve kalın kabanına rağmen ne kadar üşümekte olduğunu düşünür ve dileğini diler:
– Ekvator biraz kuzeye kaysın da buralar ılımanlaÅŸsın bari.
cin afallar;
– Sahip sana dile ne dilersen dedik de; abarttın yani. ekvatoru kuzeye kaydırmak için dünyanın eksenini biraz daha eÄŸmem gerek, bu sefer ağırlık merkezi yörünge düzleminden ÅŸaÅŸacak, bunu dengelemek için yörüngeyle oynamam gerekir ki güneÅŸ sistemini tamamen deÄŸiÅŸtirir bu samanyolunu da dolayısiyle, samanyolundaki kütle çekim dinamiklerini tamamen yeniden dizayn etmem gerekir. rica ediyorum, makul biÅŸii dile.
eskimo hayal kırıklığına uğrar, başka bir dilek düşünür.
– Tamam buldum, kadınlar ne ister, onu bilmek istiyorum.
cin mavi ekran falan olur,
– Sahip be; demin ÅŸey yapamadım ben, kaç kilometre kaydıralım dediydin ekvatoru…
Einstein’ın çözüm bulamadı soru…
NEDEN HEP KADINLAR KÖTÜLENİYOR YA BENCE İKİNCİ DİLEĞİ DAHA KOLAYDI BİR KADINA SORSA CEVAPLARDI DA ‘KADINDAN KADINA CEVAPLAR DEĞİŞİYOR YA’
Einstein’ı fazla büyüttünüz ya sonuçta oda İNSAN herkes aklını kullansa bulur da bu soru zordu.