Önbilgi: Bu yazı, “Önceliğiniz Ne?” hikayesindeki testin sonucudur. Eğer Önceliğiniz Ne? hikayesini okumadıysanız önce burayı tıklayarak hikayeyi okumanızı, daha sonra aşağıda yer alan cevaplara bakmanızı tavsiye ederim. Söylenen o ki eğer Ayşe ise size göre en haklı olan, sizde daima SEVGİ kazanır. Eğer Ali ise KURALLARdır sizi yöneten. Ahmet ise sizin için en haklı kişi

Devamı

Oyun bir hikaye ile başlıyor.Hikayenin sonunda sorulan soruya verilen cevaba göre kişinin öncelikleri çıkıyor ortaya…Hikaye şu:Ali ile Ayşe var,birbirini çok seven,bir de Ayşe’nin köyü ile Ali’nin köyünü ayıran bir nehir var.Sonra bir de Ahmet var, Ayşe’yi çok seven.Ali ve Ahmet aynı köyde yaşamaktadırlar ve törelerine göre nehrin öteki tarafından bir kızı sevmek yasak.Ama gönül bu,ferman

Devamı

HAKKIN,  karşına  çıkardığı değişimlere  DİRENMEK   yerine  TESLİM OL… Bırak HAYAT sana rağmen değil ,seninle beraber  AKSIN Düzenim BOZULUR,Hayatım altüst olur diye ENDİŞE ETME… Nereden biliyorsun HAYATIN ALTININ, ÜSTÜNDEN   İYİ  OLMAYACAĞINI!!!                                                                 &                                                                                              Mevlanadan sonra bana susmak düşer…♥♥♥

Hep biryerlere birşeylere yetişme telaşındadır…24 saatte 36 saat koşturur.Günü temizlik,çamaşır,bulaşık,çoluk çocuk eğitimi, eş, akraba,konu komşuyla ilgilenme gibi zaman dilimlerine böler.Sabahları ağlayarak bıraktığı çocuğunda kalır aklı.Hep vicdan yapar onu kimse suçlamasada…İş  yerinde güneş görse yıkanacak çamaşırları aklına gelir.Bu arada ütüyüde unutmamalı der.Öğle arasında arkadaşlarırından akşam yemeği için tüyolar alır.Nede olsa akşamlar çabuk olur.Kızına söz vermiştir veli toplantısına

Devamı

*İnsan oğlu sevdiklerini tekmelemeye anne karnında  başlarmış.!!!Dünden  beri bu söz aklımdan çıkmıyor.Acaba ben kimleri üzdüm? Üç beş kişi var demek geliyor içimden ama mantığım  onlarda hak etmişlerdi diyerek savunmaya geçiyor.Yanı başımızdakileri üzebileceğimizi akıl edemiyoruz.Hergün üstümüzü örten, bize kapıyı açan,çöpümüzü toplayan,bütün gece sıcak ekmek çıkarmak için çalışan insanları ne kadar önemsiyoruz.Onların görevide bu mu diyorsunuz? Bu cevap beni

Devamı

“Dostları olmalı insanın,aynen gemilerin limanları gibi .Zaman zaman uğradığın, yükünü boşalttığın,dalgalar dininceye kadar beklediğin.Sonra açık denizlere uğurlamalı seni, geri döneceğin günü bekleme umuduyla.Bazen rüzgara o açmalı yelkenini…Dostları olmalı insanın; ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen düşünmediklerini düşündüren, seni bir cambaz ipinde, güvende tutabilen gerektiğinde senin için ateşi yutabilen, yolunu ışıtan ustan olmalı sana vermeli soğuk bir

Devamı

Bir zamanlar dünyada yalnızca iyi ve güzel duygular taşıyan insanlar yaşarmış. Dünyanın en güzel ormanında,dünyanın en güzel çifti mutluluk içinde vakit geçirirlermiş.Bir gün haber tanrısı HERMES elinde bir sandıkla çıkagelmiş.Bu çifte demiş ki: _ Bu sandık size emanet.Ben tanrılar tanrısı ZEUS’u görmeye gidiyorum.Ben dönene kadar bu sandığa çok iyi bakın. Ama sakın içini açayım demeyin.Sonra

Devamı

     Sokaklarımız dar,bahçelerimiz küçüktü.Oyunlar oynardık çizgiler üstünde…Bir odaya dört kişi sığarken sığamaz olduk dolaplara, odalara. Daha büyüğünü, daha güzelini arar olduk.Derken sözlerimiz büyüdü bizi bizden uzaklaştırdı.Başka gezegenlerden arsa arar olduk .Birey olmanın dayanılmaz hafifliği çöktü üstümüze .Herşey xL olurken yüreğimiz küçüldü, tahammülümüz azaldı.+- “YÜZDE ısrar etme,DOKSANDA olur.İnsan dediğin NOKSAN da olur…Sakın büyüklenme,elde neler var.Bir BEN VARIM

Devamı

“NE İÇİN YAŞIYORUM” diye sorardım kendime sık sık.Birçok insan da sormuştur sanırım bu soruyu kendine, kendiyle kaldığı anlarda. Kimisi doktordur; yaşatmak için yaşar.Kimisi öğretmen; öğretmek için…Kimi der ki “Hayat bir sınav.İyi not almak için yaşıyorum.”Kimi ” Amaaaan ne bileyim işte, yuvarlanıp gidiyoruz.” Kimisi asgari ücretle çalışıp eve üç kuruş götürmek için… Bazıları daha felsefi yaklaşır

Devamı

“ZENGİNLİK,  merdivenleri yardımsız çıkabilmektir,pencereden bakıp,yoldan geçenleri görebilmek ve her akşam kendi kapını kapatabilmektir.Saçının okşanmasıdır,kolundaki saatin geleceği göstermesidir,Bir sonraki hafta için plan yapabilmek.Güzel günleri bekleyebilmektir.Bazen bir tabak makarnadır,Bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.Kendine inanabilmektir…ZENGİNLİK  varlığından mutluluk duyabildiğin her şeydir…FAKİRLİKSE…Bir kez tanıyıp,sonra YOKLUĞUNU öğrenmektir…”