Büyüyünce Ne Olacaksın

Çocuklara sıklıkla sorduğumuz sorulardan biridir bu: “Büyüyünce ne olacaksın?” Hayatımızdaki diğer kalıplaşmış sorulardan bazıları gibi…

Ne olacağımız mı önemlidir yoksa başkalarının ne olmak istemesi mi? Kestiremeyiz aklımızdan geçenin doğru olup olmadığını.

Biraz düşündükten sonra aklına gelen mesleği bulur ve söyleriz. Doktor, Avukat veya Öğretmen. Ergenliğe geçiş aşamasında uçarı isteklerdir cevap, ilgi çeken parıltılı hayatlar ve magazin yönlendirir bazen. Çocuk/Genç hobi olarak ilgilendiği alanlar ile gelecekte seçeceği meslek arasında tam bir bağ kurmadan kafasında parlayan yıldızına bakarak cevap verir. Parlayan yıldız, model aldığı bir şahıs, bir ünlü veya arkadaşları arasında popüler olan birisi olabilir.

Fakat iş seçime geldiğinde topyekûn afallar kalırız. Doğrusu hangisi, ne olmalıyım,ne istiyorum diye.

Çoğu zaman ise ebeveynler meslek seçiminde cevabın tam ortasındadır. İçgüdüsel koruma isteği, hayatta çocuğuna en yakıştırdığı, sen bu olmalısınla başlayıp devam eden ısrarla hep bir adım öndedir. Peki o halde çocuk mu yoksa aile mi karar vermelidir? Ne, nasıl olunacak!

Psikolojik olarak sağlıklı bir seçim için, yapılan yönlendirme ve isteklerin bağımsız olması gerekir. Başkası tarafından yapılan seçimler çocumuzu ne kadar mutlu edebilir diye pek sormayız kendimize ya da gerçeklerle karşılaşınca aklımıza gelir acaba demek.

Maalesef işinden ve mesleğinden mutlu olmayanlarla çevrili etrafımız. Mutsuz insanlar daha az üretim ve kalitesiz ürünle çıkar karşımıza. Sebep yapılan yanlış yönlendirmeler ve seçimin bireye değil başkalarının tercihlerine bırakılmasıdır. Mesleği aile değil çocuk seçmelidir. Aile çocuğunun ilgi ve yetenekleri doğrultusunda destek sağlamalı ve motive etmelidir.

Hepimizin çocuğu doktor, iş adamı olmayabilir. Olmamalıdır da.. Çocuğun kabiliyeti ve ilgisi dışında atılan adımlar ileriki yaşlarda mutsuzluk ve verimsizlik olarak geri dönecektir. Şunu da unutmamak gerekir ki her doktor/iş adamı başarılı yada çok iyi de değildir çünkü yanlış tercihlere işini sevmeyen birinin kendine faydası olmadığı gibi başkasına da faydası olmayacaktır. Yaşamınıza bir bakın hangi iş kolunda en başarılı kişi varsa o konuda yeteneği olan yahut işini severek yapanlar çıkar karşımıza. Yani çocuk çoban olabilir ve işini severek yaparsa en iyi çoban o olacaktır ve en başarılı olan da o.. Doğal olarak verimli kişi kendisine de başkalarına da maksimum fayda sağlayacaktır. İşini seven çoban en ünlü hayvan üreticisi, severek saat tamiri yapan tamirci en ünlü markaların tedarikçisi, en iyi çiftçi en çok kazanan ihracatçı olabilir. Keza olma ihtimali işini/mesleğini sevmeyerek yapan bilindik etiketlerden daha fazladır. Vizyon sahibi olmak için nerede olduğunuz önemli değildir. Hangi yıldıza baktığınızdır gerçek ve hayallerinize bir adım daha yaklaşma ihtimalidir her yeni günde…

Büyüyünce ne olacaksın dediğimiz yavrularımıza verebileceğimiz en güzel şey yetenekleri doğrultusunda seçim ve destek yapılması gereken. Hedeflerine ulaşmasında yanında olduğunuzu hissettirmek bazen. Biz istediğimiz için değil de o istediği için tercihlerine saygı duymak. Kaygı duymak yerine bu kez rahat olun göreceksiniz ki başarının, yalnız istemekle size gelmeyip potansiyel ve doğru seçimlerle birlikte dolaşmakta olduğunu..

…. …… ……

Sonsöz:

Bırakın çocuklar büyünce hangi mesleği seçerse seçsinler; Yeter ki büyünce adam olsunlar. Bu hem siz, hem çocuk, hem de insanlık için en doğrusu olacaktır…

E-zeka.net