Buyuk şirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili
onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden
birinin evine telefon eder.
Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi
– “Alo” der.
Patron sorar:
– “Baban evde mi? Cocuk fisildayarak cevap verir:
– “Evet”.
– “Onunla konusabilir miyim?”
– “Hayir”.
Patron şasirarak:
– “Peki annen evde mi?”
Çocuk fisildayarak:
– “Evet”.
Patron:
– “Peki onunla konusabilir miyim?”.
– “Hayir”.
Patron saskin:
– “Orada baska kimse var mı?”
– “Evet”
– “Bir polis memuru var”
Mühendislerinden birinin evinde polisin ne
isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar:
– “Memur beyle konusabilir miyim?”
– “Hayir” der ufaklik, şu anda mesgul”.İyice meraklanan patron:
– “Neyle meşgul?”
Çocuk :
– ” Annem babam itfaiyeci amcalarla konusuyor”
Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar:
– “Bu ses de ne?..” diye sorar.
– “Helikopter” der çocuk, hala fisildayarak.
Panikleyen patron:
– “Neler oluyor orada” diye sorar.Cocuk
– “Arama kurtarma timi geldi”.Patron endiseli ve neler olduğunu
bilememenin kizginligi icinde:
– “İyi de neyi ariyorlar…?”.Kucuk cocuk hala fisildayarak ve
kikirdayarak cevap verir…
– “BENİ…”
Eve girdim ve hemen dikkatimi karşımdaki duvar çekti.Duvara tahta kalemiyle insan yüzüne benzetilmeye çalışılmış çeşitli karalamalar yapılmış.Bu görüntü kanı beynime fırlattı.Çocuğuma seslenerek sinirle ” yine duvarları boyamışsın. ben sana kaç kere söyledim boyama diye……” şeklinde söylendim.Cevap şu:
– Ama anne duvar boşken güzel değil.Böyle daha iyi.Gel sana odama çizdiklerimi göstereyim.