“ÜŞENİYORUM, ÖYLEYSE YARIN” Tembelliğin hayat felsefesi olarak kabul edilebilecek bu sloganı bir kaç akşam önce okuduğum bir kitapda gördüğümde bu konuyla ilgili bir şeyler yazmak geldi içimden. Bugündü yarındı derken anca vakit bulabildim.( ki burada benim de üşengeç biri olduğum sonucu çıkıyor)
Üşengeçlik ve tembelliğin ruhsal bir hastalık ve bir illet olduğu gerçeği ortadayken, bilimsel otaritelerin ve hatta ilahi dinlerin vede birçok inanç sisteminin bundan kurtulunması gereken bir durum olduğu hakkındaki ortak görüşler bir yana bazıları tembelliğin o kadar da kötü birşey olmadığı, bazen insanlığa yarar sağlıyabileceğini savunuyor;
Bir çok icadın tembeller tarafından gerçekleştirildiğini iddaa edenlerin sayısı pek de az değil. Onara göre tembellik mucitliğin ilk evresi, olmazsa olmazı. Örneğin uzaktan kumandanın yerinden kalkmak istemeyen göbekli biri tarafından icat edildiğini söyleyenler var. Yaşantımızda kulladığımız yüzlerce örneği sıralayıveriyorlar.
Bence bu önermenin yanlışlığı bedensel tembelliğin zihinsel tembellikle karıştırılması. İcatları tembeller mi yapıyor? Yoksa onlara hizmet etmeyi isteyenler mi? bilemem ama doğrusu bu ya teknolojiye yetişmenin pek de mümkün görünmediği günümüzde yaşantımızı kolaylaştıran yeniliklerin bizi tembelleştirdiği çok açık.