GÖRME ENGELLİ OLMAK Görme Engelliler, Özel Eğitim

GÖRME ENGELLİ KİMDİR – KİM DEĞİLDİR ?

Görme engelli kişi, himayeye muhtaç, acınacak ve çaresiz bir insan değildir. O, diğer insanlardan çok farklı, olağanüstü yetenekleri olan ve başkalarının duyamadığı sesleri duyan, mucizevi bir yaratık da değildir. Diğer insanların sahip olduğu olumlu ve olumsuz özelliklerin hepsi onda da mevcuttur. Görme engelliler arasında da başarılı olan, başarısız olan, bencil olan veya toplumun çıkarlarını düşünen insanlar bulunabilmektedir. Kısacası görme engelli de herkes gibi bir insandır.

Farklı yazı sistemi kullanarak o da aynı kitapları okur. Farklı metotlarla aynı bilgileri ve aynı eğitimi alır. Diğer insanlarla aynı okulları, aynı işyerlerini, aynı caddeleri, aynı eğlence yerlerini paylaşır. Özetle görme engelli olmak diğer insanlardan farklı bir kişiliğe sahip olmak demek değildir.

GÖRME ENGELLİ OLMAK ÖNEMLİ BİR SORUN MUDUR ?

Görme engelli bir kişinin yaşadığı en önemli sorun, gözlerinin görmemesi değil, toplumun görme engellilerle ilgili yanlış anlayış ve ön yargılarıdır; kendisine sağlanan olanakların yetersizliği ve diğer insanlarla arasındaki fırsat eşitsizliğidir.

Eğer görme engellilere de yaşamın her alanında gerekli fırsat eşitliği ve yeterli olanaklar sağlanırsa, görme sorunu olması o insanlar için basit bir fiziksel sorun düzeyine inecektir. Bugün ülkemizde görme engellilerin ulaşmak istediği başlıca hedef, herkesle eşit hak ve olanaklara sahip olmak, toplumla kaynaşmak ve günlük yaşamlarını sürdürürken bağımsız ve özgür olabilecekleri koşullara sahip olmaktır.

Görme engelli bir kişinin, karşılaştığı her başarısızlık için körlüğünü bir mazeret olarak göstermesi ne kadar yanlışsa, toplumun da her başarının sağlanması için görmenin gerekli olduğunu ileri sürmesi o kadar yanlıştır. İkisinin de pratik sonucu olumsuzdur. İnsanla toplum arasında sürekli bir etkileşim vardır. Bu nedenle görme engelli kişilerin değerlendirmeleri toplumu, toplumun değerlendirmeleri ise görme engellileri etkilemektedir.

GÖRME ENGELLİLER NASIL OKUYUP YAZMAKTADIRLAR?

Görme engellilerin okuyup yazmak için kullandıkları, noktalardan oluşan kabartma bir yazı sistemi bulunmaktadır. Bu yazı sistemi, 1829’da Luis Braille adlı bir kişi tarafından bulunmuştur. Luis Braille 1809’da Fransa’da doğmuş ve küçük yaşta gözlerini kaybetmiştir. Resim kartonuna benzer kağıtlar üzerine kabartılmış noktalardan oluşan yazı, görme engelliler tarafından parmak uçlarıyla okunmaktadır.

Altı nokta sisteminden oluşan bu yazıya ” Braille yazı” denilmektedir. Braille yazı, normal yazı gibi tükenmez ya da kurşun kalem kullanılarak yazılmaz.Çünkü kabartma noktaların belli aralıklarla düzenli bir şekilde bir araya getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle yazı yazmak için tablet veya daktilo adı verilen özel yapılmış araçlar kullanılmaktadır. Tablete takılan kağıt, ucu sivri özel bir kalem aracılığıyla kabartılmaktadır.

 

GÖRME ENGELLİLER KENDİ BAŞLARINA GEZİP DOLAŞABİLİRLER Mİ ?

 

Düzenli bir çevrede bazı koşullar ve olanakların sağlanması halinde görme engellilerin de bir yerden bir yere kendi başlarına gidebilmeleri mümkündür. Görme engelliler kendi başlarına dolaşmak için beyaz renkli, metalden veya plastikten yapılmış bir baston kullanırlar. Bu baston katlanıp cebe ya da çantaya konulabilir. Baston kullanarak gezebilmek için özel bir eğitim gerekmektedir. Ancak bazı görme engelliler herhangi bir eğitim almadan da kendi kendilerine beyaz baston kullanımını öğrenebilmektedirler. Görme engelli çocuğu olan aileler, küçük yaştan itibaren bu çocuklarını baston kullanarak gezip dolaştırmaya alıştırmalıdırlar. Okullarda öğretmenler birinci sınıftan itibaren bu gibi çocukların baston kullanma alışkanlığı kazanmalarını sağlamaktadırlar. Aksi takdirde onlara ileri yaşlarda baston kullanımının benimsetilmesi zorlaşmaktadır.

 

Baston kullanmadan gezip dolaşmak görme engelli bir kişi için oldukça tehlikeli kazalara yol açmaktadır.

 

Bazı gelişmiş ülkelerde görme engellilerin rahatça gezebilmeleri için özel olarak yetiştirilmiş rehber köpeklerde kullanılmaktadır. Ancak bu uygulama ülkemizde henüz mevcut değildir.

 

GÖRME ENGELLİLER SPOR YAPABİLİRLER Mİ?

 

Görme engelliler de gerekli eğitimi alarak sporun çeşitli dallarında çeşitli etkinlikler sürdürmektedirler. Görme engellilerin başarıyla yaptıkları spor dalları şunlardır: Futbol, golbol, yüzme, atletizm, güreş, showdoown, doğa yürüyüşleri, izcilik, binicilik, satranç vb.

 

Görme engelliler futbol topuna ses çıkartabilecek çeşitli ekler yaparak ya da bu amaçla özel olarak üretilmiş olan sesli topları kullanarak futbol oynayabilmektedirler.

 

Golbol görme engellilere özgü bir spor dalı olup, dörder kişilik iki takımın oturur vaziyette topu elle yuvarlayarak kaleye gol atma çabalarından oluşmaktadır.
Bugün itibariyle ülkemizde görme engelliler alanında 13 spor kulübü bulunmaktadır. Kurulan ilk ve en büyük spor kulübü Ankara Altı Nokta Spor Kulübüdür.

 

GÖRME ENGELLİLER HANGİ İŞLERDE ÇALIŞABİLİRLER VE HANGİ MESLEKLERDE BAŞARILI OLABİLİRLER ?

 

Görme engellilerin başarılı olduğu alanlar, kendilerine sağlanan olanaklara ve teknolojik gelişmelere göre değişmektedir. Bu nedenle görme engellilerin çalıştığı ve başarılı olduğu meslekler ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir.

 

Görme engellilerin yapabileceği işler ve meslekler arasında avukatlık , müzisyenlik, sosyal, fen ve matematik, edebiyat, din, felsefe, yabancı dil dallarında öğretmenlik; ekonomi, sosyoloji, psikoloji dallarında uzmanlık; çeşitli kurumlarda yöneticilik, yazılı veya sözlü tercümanlık, bilgisayar operatörlüğü ve programcılığı, sekreterlik ve telefon santralciliği, danışma memurluğu, radyo televizyon ve gazetecilik görevleri, montajcılık, bazı tamir işleri, paketleme ve çeşitli el işleri vb. sayılabilir.

 

GÖRME ENGELLİLERİN KULLANDIĞI ÖZEL ARAÇ- GEREÇLER NELERDİR ?

 

Görme engelliler günlük yaşamlarında, eğitimleri sırasında ve işyerlerinde, özel olarak üretilmiş çeşitli araçlardan yararlanmaktadırlar. Örneğin, rakamları kabartma noktalarla gösterilen saatler, konuşan hesap makineleri, derece, tansiyon, kan şekeri ölçen aletler, paraları renkleri sesli olarak belirten cihazlar, fen, matematik, coğrafya derslerinde kullanılan özel araçlar, özel gözlükler, büyüteçler, bilgisayarlar, mutfak aletleri görme engellilerin yararlandığı bazı araçlardır. Ancak bu araçların önemli bir kısmı yurt dışından temin edilebilmektedir. Özel yapılmış aletler sayesinde görme engelli insanlar bir çok işlerini başkalarına bağımlı olmadan kendi başlarına yapabilmektedirler.

 

Görme engelli bir kişi özel olarak yapılmış kabartma haritalar sayesinde ülkelerin, şehirlerin, dağların, denizlerin, nehirlerin bulunduğu yerleri ve yönleri kafasında canlandırabilmekte; geometri çizim araçlarıyla her türlü şekil kavramını çizip algılayabilmekte; konuşan elektronik araçlar yoluyla saatleri bilmekte; hesap yapmak, çeşitli şeyleri ölçmek tartmak olanağına kavuşmaktadır.Ekran okuyucu programlar sayesinde bilgisayar kullanabilen görme engelliler, internette rahatça dolaşarak her türlü bilgiye ulaşabilmektedirler.

 

Görme engellilere özgü araç gereçlerin bir bölümü Vakfımız tarafından sağlanırken özellikle ders araç ve gereçleri Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Ders Aletleri Yapım Merkezi’nden temin edilebilmektedir. ( Tel: 212 60 50)

 

GÖRME ENGELLİLERE KARŞI NASIL DAVRANMALIYIZ?

 

Görme engelli birine yardımcı olmak istiyorsanız aşağıdaki bilgilere gereksinimiz olacaktır.

 

Siz onun koluna değil, o sizin kolunuza girmelidir. Çünkü kaldırım kenarı veya merdiveni anlaması için yarım adım gerinizden gelmesi gerekmektedir.
Merdiven inerken trabzandan yararlanması için yol gösterici olabilirsiniz.
Kaldırım iniş ve çıkışlarında sürekli sözlü uyarılara gerek yoktur. O sizi yarım adım geriden izlediği için biraz yavaşlamanız yeterlidir.

 

Ona ismiyle hitap ediniz. Aksi halde kiminle konuştuğunuzu anlayamayabilir. Konuşurken görmek veya kör gibi kelimeleri kullanmaktan çekinmeyin ve yanından ayrılacağınız zaman sözlü olarak bildiriniz.

 

Eğer size yol veya yön sorarsa, sözcüklerle kesin ve anlaşılır biçimde izah ediniz. El ile işaret etmenin veya göze hitap eden işaretler kullanmanın yararı yoktur. Görme engelli birini uzaktan bağırarak yönlendirmeniz hem rahatsız edici hem de tehlike yaratıcı olabilir. Olanağınız varsa yardım etmek için yanına gidiniz. Duraklarda hangi otobüsün geldiğini öğrenmek isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Sizin otobüsünüz daha önce gelirse ayrılacağınızı mutlaka belirtiniz. Yardıma ihtiyacı olmayan bir görme engelliye yardım etmeye kalkışmanız sadece size vakit kaybettirir.

 

Kapıları yarı açık bırakmayınız. Onunla daha önce tanımadığı bir odaya girerseniz, onu odanın ortasında yalnız bırakmayınız. Bir sandalye veya koltuğa kadar götürünüz.

 

Yemekte et varsa, kesmekte yardım isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Yemeklerin yerini ayrıntılı olarak tarif ediniz.

 

Yatılı konuk olarak evinize geldiğinde ona tuvaletin, gardrobun, pencerenin, prizin ve elektrik düğmesinin yerini gösteriniz. Ayrıca, lambaların açık olup olmadığını, elektrik düğmelerinin hangi yönde açık ya da kapalı olduğunu bilmek isteyebilir.

 

Eğer arzu ederseniz sizinle körlüğü hakkında konuşabilir, ama bu eski bir hikayedir. Oysa sizin olduğu gibi görmeyenin de ilgi duyduğu başka pek çok konu vardır.

 

ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİNİ TANIYOR MUSUNUZ ?

 

Altı Nokta Körler Derneği, ülkemizde görme engellilerin ekonomik, toplumsal, eğitsel, kültürel, mesleki vb. sorunlarına çözüm yolları üretmek amacıyla 1950 yılında kurulmuştur. Körler alanındaki en eski dernektir. Kurucu başkanı, kendisi de görmeyen Doç. Dr. Mithat ENÇ’ tir.

 

1950’li yıllar boyunca körlerin eğitim sorunlarının çözümünde yoğunlaşan dernek, Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yaparak, biri Ankara’da, diğeri Gaziantep’te olmak üzere iki Körler Okulunun kurulmasına ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bir özel eğitim bölümünün açılmasına önayak olmuştur. 1960’lı yıllarda korumalı işyeri denemesine girişen dernek; kurduğu bir atölyede görme engellilere kesekağıdı, sepet yapımı, halı, çorap, file gibi çeşitli örme işleri öğretmiş; elde edilen ürünler pazarlanarak çalışanların geçimleri sağlanmıştır. 1970’li yıllarda görme engellilerin rehabilitasyon sorununa eğilen dernek, Ankara, İstanbul ve Gaziantep’te olmak üzere 4 vakfın kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Ankara ve İstanbul’daki vakıfların bünyesinde 15-35 yaş arasındaki görmeyenlere altışar aylık sürelerle yatılı rehabilitasyon eğitimi veren birer rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır.

 

Türkiye’nin ilk konuşan gazetesi 1986 yılında Altı Nokta Körler Derneği tarafından yayınlanmaya başlanmıştır. 90’lık kasetler halinde aylık olarak yayınlanan Altı Noktanın Sesi adlı gazete, bugün 100 dolayında İl Halk Kütüphanesi’nin yanı sıra binlerce dinleyene ulaşmaktadır. Dernek 1986 yılında körler için bir Kültür Merkezi yapımını programına almış; Başkent Ankara’nın Kurtuluş semtinde bulunan bu merkezin temelini 27.06.1994 tarihinde atarak 1996 yılı ortalarında tamamlamıştır.
1997 başından itibaren tüm üniteleriyle birlikte hizmete açılan Altı Nokta Körler Eğitim ve Kültür Merkezi bünyesinde, Ankara dışından gelen üyelerini ağırlamak için bir misafirhane, bilgisayarlı braille(kabartma) matbaa, sesli ve braille kütüphaneler, kitap kayıt stüdyoları, körlere sesli bilgisayar eğitimi veren bilgisayar laboratuarı, çeşitli hizmet üniteleri ve bir konferans salonu yer almaktadır. Bu merkezde körler için kabartma ve sesli materyal üretiminin yanı sıra bilgisayar, yabancı dil, müzik gibi alanlarda çeşitli kurslar verilmektedir.

 

İş ve İşçi Bulma Kurumu ile işbirliği halinde pek çok görmeyenin istihdamını gerçekleştiren Dernek, yoksul ve çalışkan görme engelli öğrencilere burs olanakları sağlamakta; beyaz baston, braille ve konuşan saat, konuşan bilgisayar gibi araç-gereçleri ya yurt dışından temin etmekte ya da bizzat kendisi üretip pazarlamaktadırlar.

 

Çeşitli seminer, panel ve konferanslarla, eğitici broşür ve kitaplarla; basın, radyo ve televizyon programları ile halkın görme engelliler konusundaki eğitimine katkıda bulunan dernek; okuma-yazma, bağımsız hareket ve meslek kazandırma kursları düzenleyerek, görme engellileri eğitmekte ve toplumla bütünleştirmeye çalışmaktadır.

 

Altı Nokta Körler Derneği son yıllarda, görme engellilerin hak ve çıkarlarının yasal güvenceye kavuşturulması ve bu amaçla demokratik, kapsamlı, bütünlüklü bir Engelliler Yasası’ nın çıkarılması için yoğun bir mücadeleye girmiş ve bunda belirli başarıda elde etmiştir.

 

Altı Nokta Körler Derneği, körler alanındaki derneklerin en büyüğüdür. Bugün 28 ilde şubesi ve yurdun dört bir yanında binlerce üyesi bulunmaktadır. Üyelerinin tamamı görme engelli olup, dernek görme engelliler tarafından yönetilmektedir. Dernek, Türkiye Körler Federasyonunun etkin bir üyesi olup, Avrupa Körler Birliği ve Dünya Körler Birliği ile sıcak ilişkilere sahiptir.

 

 

GÖRME ENGELLİ OLMAK
0 votes, 0.00 avg. rating (0% score)

Bir yanıt bırak

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.